AYET-İ KERİME

http://siyasetnamem.blogspot.com.tr/2017/03/islamin-dunyada-yayilmasindan-korkan.html?spref=fb

20 Aralık 2013 Cuma

Kavganın arkasında Gülen ile ABD mi var?

Dershane İşinde ABD, İsrail, Siyonizm, Papalık, Sivil ve Saray darbesi vardır.

Mehmet Şevket Eygi’den Cemaat için çok ağır iddialar!. ‘Dershane bahane’ diyen İslami kesimin önde gelen isimlerinden Mehmet Şevket Eygi, Cemaate ağır ithamlarda bulundu.
Cemaate yönelik günün en ağır yazısı Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi'den geldi. Cemaate yönelik zehir zemberek iddialar ortaya koyan Eygi, Erdoğan'a yönelik saldırıyı "saray darbesi' olarak niteledi.

Kavganın arkasında Gülen ile ABD'nin ve hatta İsrail'in olduğunu savunan Eygi, bu kesimlerin hepsinin ortak amacının Erdoğan'ı indirmek olduğunu iddia etti.

Eygi'nin iddiasına göre kavganın içinde Vatikan bile yer alıyor. Niyetleri de Türkiye'de Gülen ile birlikte yeni bir İslam anlayışı dizayn etmek.

İşte Eygi'nin iddiaları;

*Bu kavga kesinlikle dershane kavgası değildir. İşin içinde başka işler vardır.
*İşin içinde ABD vardır.
*İsrail ve Siyonizm vardır.
*Papalık ve Hıristiyanlık vardır.
*Sivil darbe teşebbüsü vardır.
*On milyarlarca dolarlık bir pasta vardır.
*Saray darbesi vardır.
*Dinlerarası diyalog vardır.
*Serbest seçimlerle iktidara gelmiş Başbakan'ın seçimsiz düşürülmesi hesapları vardır.
*Sekter emeller, planlar, stratejiler vardır.
*Münzel=indirilmiş gerçek İslam'ı değiştirip, onun yerine uydurulmuş ve türetilmiş yeni bir İslam getirmek vardır.
*Tesettürü zaruriyat-ı diniyeden çıkartıp ayrıntı haline getirmek vardır.
*İslam'ın Allah katında tek hak din olduğu temel inancını yıkıp, o inancın yerine zamanımızda üç hak ibrahimî din bulunduğuna dair bâtıl inancı koymak vardır.

ERDOĞAN'I SARAY DARBESİ İLE YIKMAK İSTİYORLAR
Dershaneler buzdağının su üzerinde görünen onda biridir.
Serbest seçimlerde en fazla oyu almış olan meşru Başbakan'ı bir saray darbesiyle yıkmak istemişlerdi. Başbakan'ın hatâları varsa, bunları kendi medyalarında açık ve seçik olarak yazmaları, tenkit etmeleri gerekirdi.
Bendeniz bugünkü kavganın içine girmem ve taraf tutmam.
Çok akıllı, cin fikirli olmasam da, bu savaşın dershane savaşı olduğuna inanacak kadar ahmak ve salak değilimdir.
Burnuma çok acayip kokular geliyor.
Darphane makinalarının seslerini işitiyorum.

CEMAAT ADAMLARINA SAHİP Mİ ÇIKTI ACABA

CEMAAT ADAMLARINA SAHİP Mİ ÇIKTI ACABA 
Zaman ayarlı tahliye

RAHMETLİ ERBAKAN IN ra MEMLEKETE HİZMETİNE TAHAMMÜL EDEMEYENLER KİMLİKLERİNİMİ AÇIKLADILAR?
Türk siyasi tarihine 'post modern darbe' olarak geçen 103 sanıklı 28 Şubat davasında, darbeye teşebbüs suçundan yargılanan BÇG'nin fikir babası Çevik Bir dahil 5 kişi tahliye edildi. Çetin Doğan, Balyoz'dan mahkumiyeti bulunması nedeniyle cezaevinden çıkamayacak
Asrın davası olarak nitelendirilen 103 sanıklı 28 Şubat davasında tutuklu bulunan 5 sanığın da tahliyesiyle birlikte davada tutuklu sanık kalmadı. BÇG'nin kurucusu Çevik Bir dahil 5 sanığında tahliyesiyle birlikte davadan 76 tutuklu sanığın tamamı tahliye edildi.

TARTIŞMALI BİR KARAR

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden 28 Şubat davasında mahkeme heyeti dün yine tartışmalı bir karara imza attı. Davanın dünkü duruşmasında tutukluluk incelemesi yapan mahkeme BÇG'nin kurucusu olan Çevik Bir dahil tutuklu bulunan 5 sanığı daha tahliye etti. Son tahliyeyle birlikte 103 sanıklı asrın davasından 76 tutuklu sanık tahliye edilmiş oldu.

TUTUKLU SANIK KALMADI

103 sanık hakkında açılan davada, ilk aşamada 76 kişi tutuklanmıştı. 15 Haziran'da duruşmalar başlamadan önce 37 kişi tahliye edilmişti. 2 Eylül'de 39 tutuklu ile başlayan duruşmalarda verilen tahliye kararlarının ardından 8 Kasım itibari ile 5 tutuklu sanık bulunuyordu. Dünkü tahliyeler ile birlikte 28 Şubat davasında tutulu sanık kalmadı.

MAHKEME ELİNDEN GELENİ YAPTI

Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin de sağlık gerekçeleri bulunan sanıkların adli kontrolle tahliye edilmelerini, sağlık sorunları bulunmayanların ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı Çetin, sağlık sorunları olmayan sanıkların, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talebine gerekçe olarak, 'tanık ve mağdurlar üzerinde baskı kurma ihtimallerini' gösterdi.

ADLİ KONTROLDEN YARARLANDILAR

Ancak mahkeme verdiğini aranın ardından tutuklu sanıklar emekli Orgeneral Çevik Bir, Emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, emekli Tümgeneral Kenan Deniz ve Emekli Tuğgeneral İdris Koralp'in adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verdi. Böylece 28 Şubat davasında tutuklu sanık kalmadı.

KİMLER İÇİN TAHLİYE OLDU?

Orgeneral Çevik Bir, Orgeneral Çetin Doğan, Tuğgeneral İdris Koralp, Tümgeneral Erol Özkasnak, Tümgeneral Kenan Deniz. Çetin Doğan, Balyoz'dan mahkumiyeti bulunması nedeniyle tahliye edilmeyecek.

ÇETİN DOĞAN ÇIKAMADI

Balyoz Davasında da yargılanan ve davanın 1 numaralı sanığı olarak gösterilen Çetin Doğan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Darbeye Eksik teşebbüs sebebiyle verilen ceza ağırlaştırılmış müebbetten 20 yıla düşürüldü. Doğan, Balyoz'dan mahkumiyeti bulunması nedeniyle tahliye edilmeyecek.

BÇG'nin fikir babası

Emekli Orgeneral Çevik Bir, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) da fikir babasıydı. BÇG, Postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulmuş ve Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteriyordu. İrticai faaliyet içerisinde olduğu iddia edilen kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği gündeme gelmişti. Bir, 28 Şubat günlerini, 'Demokrasiye balans ayarı yaptık' sözleriyle anlatmıştı. Çevik Bir, Erol Özkasnak birlikte 'Andıç' tasladığını hazırladıkları belirtilmişti.

8 Aralık 2013 Pazar

Türkiye'de tek bir parti olmadığı gibi tek bir 'cemaat' de bulunmuyor. OY'LAR NEREYE

Türkiye'de tek bir parti olmadığı gibi tek bir 'cemaat' de bulunmuyor. Bu ülkede, kimilerinin kökleri yüzlerce yıl ötesine dayanan onlarca tarikat ve cemaat var. Seçimler öncesi kimin nerede durduğunu ve envanteri hatırlamakta fayda var. Hükümet-Hizmet arasındaki gerilimin sandığa yansıması için biraz daha beklemek gerektiğinin altını çizdi.

Hangi tarikat, cemaat kime oy verecek?
İşte Ömer Şahin'in o yazısı:

Türkiye'nin bir numaralı konusu dershaneler üzerinden patlak veren 'hükümet-cemaat' gerilimi. Siyasetin, sokağın, hatta dış çevrelerin gözü-kulağı gerilim hattında. Neredeyse bu konu dışında bir şey konuşulmuyor. Sosyal medyada fırtınalar esiyor. Karşımızda yeni bir durum, önümüzde ise 3 kritik seçim var. Hal böyle olunca herkesin aklına aynı soru geliyor: Fethullah Gülen grubu (Hizmet Hareketi) ne yapacak? Oylar CHP, MHP'ye mi gidecek? Adaylara göre farklı strateji mi uygulanacak? Yoksa her şeye rağmen AK Parti adaylarına destek mi verilecek? O kristal vazo kırıldı mı, çatladı mı tartışmalı ama şimdilik bu sorunun net ve tek bir cevabı yok. Hareketin sözcülüğünü yapan Gazeteci ve Yazarlar Vakfı herhangi bir yönlendirme yapılmayacağını açıkladı. AK Parti'nin 'resmi' görüşüne bakılırsa ortada bir 'sorun' da yok. Zira 'cemaatin oyu yüzde 3, AK Parti'ye etkisi ise en fazla yüzde 1'. Hükümet-Hizmet geriliminin olası yansımaları için bir süre daha beklemek gerekecek. Dershane düzenlemesinin seyri ve karşılıklı atılacak 'güven arttırıcı önlemler', ilişkileri daha farklı boyutlara taşıyabilir.

AK Parti, son gerilimle birlikte safları sıklaştıran hamleler yapıyor. 'Cemaati yalnızlaştırma' denebilecek bir strateji izleniyor. 'Milli İrade Platformu' adıyla gazetelere verilen ilanda bunu görmek mümkün. Muhafazakâr kesimin farklı tonlarından 100'e yakın vakıf, dernek, kuruluş hükümete destek çıkan bir metne imza attı. Bu ilan bize şunu hatırlattı ki, Türkiye'de tek bir parti olmadığı gibi tek bir 'cemaat' de bulunmuyor. Bu ülkede, kimilerinin kökleri yüzlerce yıl ötesine dayanan onlarca tarikat ve cemaat var. Bu yapıların farklılıkları da sadece ritüelleri değil. Çoğunluğu Menderes-Özal-Erdoğan çizgisine yakın dursa bile siyasi refleksleri birebir denemez. Son yıllarda AK Parti ile 'aynı bağın gülü/aynı dağın yeli' görülen tarikat-cemaatlerin kendi içlerindeki bölünmeleri de unutmamak lazım. Bugün Nurcu, Nakşi, Kadiri bilinen gruplar içerisinde onlarca alt küme bulunabiliyor.

En başta söylediğimizi tekrar edelim... Türkiye'de sadece 'Hizmet Hareketi' bulunmuyor. Cemaat, tarikat varlığı olarak zengin bir ülkeyiz. Yaklaşan seçimler öncesi kimin nerede durduğunu ve envanteri hatırlamakta fayda var. 'Camia' dışındakilere bir göz atalım...

NURCULAR: Hizmet Hareketi'nin de ilham kaynağı olan Said Nursi'yi 'üstat' kabul eden, eseri 'Risale-i Nur'ları okuyanların genel adı: 'Nurcular'. Yeni Asya, Yeni Nesil, Okuyucular, Yazıcılar, Kırkıncı Hoca gibi gruplarla anılıyorlar. Said Nursi'nin yaşayan talebeleri Mehmet Kırkıncı, Mehmet Fırıncı, Said Özdemir 'Abi' olarak bilinir. Erbakan'a değil Menderes'le başlayan 'Demokrat' geleneğe bağlı kaldılar. Çoğunluğu 28 Şubat'a kadar Demirel'i destekledi. Fethullah Gülen grubu gibi bu ekolden gelen bazı isimler Özal'dan yana tavır aldı. 'Nurcu' gruplarda 2002 sonrası DYP (DP) ile ilişki sürdürenler olsa da son dönemde çoğunluğun oyu AK Parti'ye gidiyor. Önümüzdeki seçimlerde de öyle olacağı gözleniyor.

MENZİLCİLER: Adıyaman'ın Menzil Köyü'nden adını alıyor. Türkiye'nin en yaygın gruplarından. 'Semerkant ve Bilvanis' grupları olarak da biliniyorlar. TÜMSİAD adıyla son dönemde güçlenen işadamı dernekleri var. AK Parti içerisinde de güçlü şekilde temsil ediliyorlar. 'Menzilciler' içerisinde BBP ve MHP'ye yakın duran isimler olsa da AK Parti'ye kitlesel destek veriliyor.

İSKENDERPAŞA: Merhum Erbakan ve Özal'ın da gönül bağı olan köklü bir camia. AK Parti'nin öncü kadrolarının birçoğu bu ekolden geliyor. 28 Şubat sonrası Avustralya'ya giden liderleri Prof. Dr. Esad Coşan 2001 yılında trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Yerine oğlu Nurettin Coşan geldi. Son seçimde MHP'ye oy verin çağrısı yapsa da kitlenin büyük oranda AK Parti'ye oy verdiği söyleniyor. İskenderpaşa grubu, AK Parti'ye daha da yakınlaştı. Sempatizanların bazı yörelerde kendisine yakın duran MHP, BBP, SP adaylarına da oy verebileceği söyleniyor.

İSMAİLAĞA GRUBU: Fatih Çarşamba ile özdeşleşen, sarık, cüppe gibi kıyafetleriyle dikkat çeken bir grup. Şeyh postunda Mahmut Ustaosmanoğlu oturuyor. AK Parti'ye yakın olmakla birlikte geçmiş dönemde daha çok Erbakan Hoca ve Saadet Partisi'ne oy verdikleri biliniyor. Yeni kuşağın popüler ismi Cüppeli Ahmet Hoca'yı da içinde barındıran İsmailağa Grubu'nda ibre AK Parti ve Saadet Partisi'nden yana.

ERENKÖY GRUBU: Erbilli Mehmet Esat Efendi'nin Erenköy'de aldığı köşk ile temelleri atıldı. Nakşibendi geleneği içerisinde yer alıyor. Esat'ın halifesi Mahmut Sami Ramazanoğlu tarafından cemaatleştirildi denebilir. Erenköy Grubu'nun liderliğini Osman Nuri Topbaş Hoca sürdürüyor. Ankara'da Muradiye Vakfı olarak biliniyorlar. AK Parti ile 'sıfır sorun' ilişki yürüten grupların başında Erenköy cemaati geliyor.

SÜLEYMANCILAR: Öğrenci yurtları, Kuran kursları aracılığıyla Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerinde varlıklarını sürdürüyorlar. Kurucuları Süleyman Hilmi Tunahan'dan dolayı 'Süleymancılar' olarak biliniyorlar. Tunahan'ın damadı Kemal Kaçar'ın ölümünden sonra iki torun Ahmet ve Mehmet Denizolgun arasında sorun yaşandı. 'Lider' görülen Arif Ahmet Denizolgun, Mesut Yılmaz hükümetinde kısa bir süre Ulaştırma Bakanlığı yaptı. AK Parti ile yıldızı barışmadı. ANAP ve MHP'ye destek verdi. Diğer kardeş Mehmet Denizolgun ise iki dönem AK Parti'den milletvekilliği yaptı. Süleymancıların yerel seçimde 'aday' öncelikli oy kullanacağı tahmin ediliyor. Kitlenin oyları MHP ve AK Parti'ye gidiyor.

YAHYALI GRUBU: Kayseri Yahyalı merkezli Nakşibendi ekolüne dayanıyor. Adını Yahyalı Hacı Hasan Efendi'den alıyor. Kayseri dışında da örgütlenmesi bulunan grup 'Milli Görüş' çizgisine yakın durdu. SP ve HAS Parti'ye de destek veren grubun ağırlıklı tercihi AK Parti.

KADİRİLER: Kadiri tarikatı farklı kollara ayrılmış durumda. İstanbul, Ankara, Düzce'de yoğunlaşan 'Muhammediye' kolunun başında Seyyid Muhammed Ustaoğlu bulunuyor. Oy tercihlerini AK Parti'den yana kullanıyorlar.

HALVETİ ŞABANİYE GRUBU: Halveti tarikatı içerisindeki en aktif grup. Şeyhlik postunda Mehmet Dumlu oturuyor. Kadın-erkek birlikte zikir törenlerine katılabiliyor. AK Parti'ye yakın duruyorlar.

HAKİKAT GRUBU: Başta Fethullah Gülen olmak üzere Nurcu, Süleymancı bütün gruplara dönük ağır eleştirileriyle dikkat çekiyor. Şeyhleri olan ve Gebze'de yaşayan Ömer Öngüt, iki yıl önce hayatını kaybedince yerine emekli bir asker geçmişti. Lokal olan grubun belirli bir siyasi eğilimi bulunmuyor.

TİLLO VE NORŞİN ŞEYHLERİ: Medrese geleneğinin iki güçlü kolu olarak bilinirler. Tillo şeyhlerinin tercihleri 'enişte'leri Tayyip Erdoğan ve AK Parti'den yana oldu. Norşin grubu bir ara Numan Kurtulmuş'un HAS Partisi'ne yakın durdu. Önümüzdeki seçimlerde AK Parti'ye destek verecekler.

IŞIKÇILAR: Hüseyin Hilmi Işık'tan adını alan ve önceki yıl vefat eden Türkiye Gazetesi ve İhlas Holding ile özdeşleşen Enver Ören'le simgeleşen bir hareket. Turgut Özal'ın ardından AK Parti ve Başbakan Erdoğan'a tam destek verdiler. Bu destek önümüzdeki seçimlerde de devam edecek.

HÜDA-PAR VE KÜRT İSLAMCILAR: Hizbullah hareketine yakın olan HÜDA-PAR, Doğu ve Güneydoğu'da örgütlü. Seçimlerde kendi adaylarına destek verecekler. Türkiye Kürtleri arasında etkin olan cemaat ve tarikatların oyları bugüne kadar AK Parti ve BDP dışındaki partilere gitmedi. Kürtler arasında etkin olan bir diğer grup ise Nakşibendi ekolünden gelen Hazneviler.

HAYDAR BAŞ GRUBU: Görüşleri İP lideri Doğu Perinçek'le örtüşen, ulusalcı bir grup. Liderleri Prof. Dr. Haydar Baş, Kadiri tarikatının 'İcmal Kolu' olarak biliniyor. Baş'ın liderliğini yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi'ni destekliyorlar. Haydar Baş, Esad'a karşı çıkanlar için ağır hakaretlerde bulunmuştu.

ADNAN HOCACILAR: Eskilerin deyişiyle 'nevi şahsına münhasır' bir hareket. Adnan Hocacılar, etrafında 'kediciklerim' dediği manken görünümlü genç kız ve erkekler topluluğu olarak biliniyor. Bir dönem Erbakan Hoca ile yakın ilişki içine giren Adnan Hoca, son dönemde 'Tayyip Hocam' dediği Başbakan Erdoğan ve AK Parti'ye sıcak mesajlar gönderiyor.

GALİBİLER: Kadiri-Rufai tarikat geleneğine bağlı. Bir dönem 'şiş çekme' ritüelleriyle öne çıkmış, şeyhleri Hacı Galip Hasan Kuşçuoğlu'ndan dolayı 'Galibiler' olarak da adlandırılan bir grup. Ankara'da esnaf arasında örgütleniyorlar. Siyasi duruşları AK Parti'ye yakın.

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.